Åžüphesiz ki kahve, kültürümüzün en önemli parçalarından ve geleneklerinden biri. SosyalleÅŸme adına da eski zamanlardan bu yana sohbetin bir numaralı eÅŸliklerinden. Türk kahvesi, espresso, filtre kahve vb. kahve çeÅŸitlerinin aksine telvesiyle yani kahve parçacıklarıyla sunulan bir lezzet olmasıyla diÄŸer kahvelerden kendini ayırıyor.

Kahve dünya tarihinde ilk olarak 6. Yüzyılda, Etiyopya’da yetiÅŸtirilmeye baÅŸlanmış. Uyarıcı ve vücudu dinçleÅŸtirici etkisinden dolayı o dönemin insanları tarafından çok sevilen kahvenin Etiyopyalı bir çobanın bulduÄŸu söylenir. Kahve çekirdeklerinin öÄŸütülüp piÅŸirilmesi ise Yemenlilere nasip oluyor ve tüm dünyaya yayılarak hatrı sayılır hayranlar ediniyor. Kahvenin tüm dünyada çayı yakalayan ve hatta yavaÅŸ yavaÅŸ da sollayan lezzeti ile Türk kahvesi de dünya sıralamasında en çok tüketilen kahveler arasına girmeye baÅŸladı. Yurt dışında açılan pek çok Türk kahvesi dükkanı olduÄŸunu biliyoruz ve bu lezzet aÅŸkı gitgide büyüyor.

Peki kahve bizlere nasıl ulaÅŸtı, ilk tanışmamız ne zaman oldu hiç merak ettiniz mi? “Evet”leri duyar gibiyim. Bizler de merak ettik ve bunun araÅŸtırmasını yaptık. Gelin, kahvenin ülkemiz topraklarına nasıl geldiÄŸine birlikte bakalım.

Bazı kaynaklara göre iki Suriyeli tüccar, kahveyi Ä°stanbul’a getirerek tanıtmaya ve satmaya çalışır. Ä°stanbul’da çok sevilen bu kahve baÅŸta saray olmak üzere tüm ülkeye yayılır. DiÄŸer bir rivayet ise; Yemen Valisi Özdemir PaÅŸa, Yavuz Sultan Selim’e hediye olarak Yemen’den kahve getirir ve baÅŸta saray olmak üzere büyük bir hızla halka kahve kültürü yayılır. Üçüncü rivayet ise; Osmanlı Devleti’nin, üstün lezzetli kahve çekirdeÄŸi üretilen Yemen’i iÅŸgal etmesi ile kahvenin halkımızla tanışması.

Gelelim kahve falı geleneÄŸimize. Aslında kahve falı kültürünün doÄŸuÅŸ noktası halk arasında pek bilinmez ama bize çok mantıklı gelen bazı sonuçlara ulaÅŸtık. 17. yüzyılda sarayda, kapalı bir dünyada ve belirli kurallar çerçevesinde yaÅŸayan cariyeleri hepimiz biliyoruz. Ä°ÅŸte kahve falını ilk keÅŸfedenler de bu cariyeler oluyor. Aralarında açık açık konuÅŸamadıkları mevzuları, yasak olan dedikoduyu yapamadıkları için keÅŸfedilen bir yöntem, bir paylaşım ÅŸekli aslında. Bu ÅŸekilde sosyalleÅŸen cariyeler, ilk olarak, bizim de halen yaptığımız gibi telvedeki bazı ÅŸekilleri belirli anlamlara yoruyorlar ve aralarında bir zamane “mesajlaÅŸması” geliÅŸtiriyorlar. Böylece kahve falı kültürü, zamanla tüm halkımıza yayılıyor.

Kırk yıl hatrı olan kahvenin ilk keÅŸfedilmesi, kahve falının bulunması ve günümüze kadar gelip, kültürümüzün, geleneÄŸimziin önemli bir parçası olmasının iÅŸte böyle bir tarihi var. Ä°yi ki tanıdık ve onu çok sevdik. Åžimdi bir fincan kahve piÅŸirelim ve falımıza baktırmayı unutmayalım. Afiyet olsun :)