Stres, kaygı, derin bir üzüntü hali, severek yapılan aktivitelerin artık keyif vermemesi ve hayattan kopma derecesine gelmek… bu durumlardan en az birkaçını yaşıyorsanız, depresyonda olabilirsiniz. Çağımızda yaygın olarak görülen depresyonun alt ya da üst bir yaş sınırı bulunmuyor. Her yaşta insanın yaşayabileceği bir durum bu. Her 5 kişiden 1’i hayatında en az bir kere depresyona giriyor. Eğer hüzün, keder ve kaygılı ya da aşırı stresli hissediyor ve bu durum sizin gündelik aktivitelerinizi yapmanızda zorluk yaşatıyorsa, depresyon gelişiyor demektir. Hemen bir uzmana başvurmanızda ve profesyonel destek almanızda fayda var.

Depresyon Çeşitleri Nelerdir?

Majör Depresif Bozukluk

Üzüntü, keder, kaygı, aşırı stresliyseniz ve bu durum günlük aktivitelerinizi, uyku düzeninizi, çalışma ve yeme içmenizi etkiliyorsa ve bu durum son bir hafta, 15 gündür devam ediyorsa majör depresyon belirtileridir.

Kronik Depresyon

İki yıl veya daha fazla zamandır depresif bir ruh hali içindeyseniz bu, kronik depresyon olabilir. Majör depresyondan daha az şiddetlidir; fakat süresi daha uzundur.

Atipik Depresyon

Yorgunluk, aşırı uyuma isteği, aşırı yeme, reddedilme korkusu, olaylara karşı aşırı hassas olma ve aşırı tepkiler verme gibi belirtileri vardır. Sıradan bir depresyondaki hüznün aksine bu gibi belirtilere sahiptir.

Doğum Sonrası Depresyon (Postpartum)

Yeni annelerin yaklaşık yüzde 75’inde “bebek melankolisi” denen durum vardır; fakat her 10 anneden 1’inde daha ciddi bir durum olan postpartum gelişir. Doğumdan sonra 1 ay geçmesine rağmen majör depresyon içerisindeyseniz, doktorunuz postpartum teşhisi koyabilir. Hekime danışmalı ve doktorunuzun belirleyeceği tedaviyi kabul edip tedavi olmalısınız.

Bipolar Depresyon ve Bipolar Manik

Manik depresyon olarak da anılan bipolar bozukluk, depresyon epizotları ve coşkun dönemler ile bilinir. Duygudurumunuzda dalgalanmalar oluşur. Örneğin, bir an coşkun bir ruh haline sahipken (mani dönemi) bir an hüzün ve kederle birlikte çöküntü dönemine (depresyon) girebilirsiniz. Bu tip duygudurum değişikleri hissettiğiniz taktirde hemen hekime başvurmalısınız.

Mevsimsel Depresyon

Her sene aynı zamanda oluşan depresyon çeşididir. Çoğunluk olarak sonbahar ve kışın yaşanır ve baharın gelmesiyle sona erer. Nadiren de olsa yaz depresyonu da vardır ve bahar aylarında başlayıp yaz sonu biter.

Depresyonun 9 Temel Belirtisi

Kendinizi Çökmüş Hissediyorsanız: Eğer böyle bir his içersindeyseniz; yani keder, hüzün ve derin kaygılarla boğuşuyorsanız depresyonda olabilirsiniz.

İlgide Azalma: Daha önceleri severek yaptığınız aktivitelerden artık keyif almıyorsanız depresyon kapınızda olabilir.

Yorgun Hissetme: Fiziksel olarak yorgunluk da depresyon belirtisi olabilir. Kalkıp su almaya dahi mecal hissetmeyebilirsiniz, içinizden gelmeyebilir. Bu da depresyon belirtileri arasında yer alıyor.

Kendinizi Değersiz Hissediyorsanız: Bu depresyon belirtilerinde oldukça rastlanan bir durumdur. Değersizlik hissi yanında, gereksiz durumlarda dahi suçluluk hissetmek de depresyonda sık görülen belirtilerdendir.

Uyku Bozuklukları ve Konsantrasyon Kaybı: Gece uyuyamama, gündüz aşırı uykulu durum ya da çok fazla uyuma gibi belirtiler olabilir. Bunu yanı sıra bir duruma ya da konuşmaya odaklanamama da belirtiler arasındadır. Kitap okuyamama, konuşma esnasında karşıdakinin ne söylediğini takip edememe ya da cümleleri toparlayamama gibi durumlar meydana gelebilir.

İştah Kaybı ya da Artışı: Yeme bozuklukları, depresyonda sıkça karşılaşılan bir durumdur. Aşırı yemeye meyil ya da iştahtan kesilip normal düzende yiyememe gibi durumlarla karşılaşılabilir.

Huzursuzluk: İçten gelen ve nedeni belli olmayan bir “iç huzursuzluk” hali ile karşılaşılabilir.

Olmadık ve Kötü Düşüncelere Kapılma: Ölüm ya da ölmek, intihar düşünceleri gibi olumsuz birtakım düşüncelere kapılmak depresyonun ilerlediğinin bir göstergesidir.

Eğer bir ya da birden fazla belirtilere sahipseniz, depresyonda olabilirsiniz. Derhal bir uzmana başvurmanızda fayda var.

Depresyon Tedavileri (Yardımcı Alternatif Yöntemler ile Birlikte)

Psikoterapi: Depresyon, uzmanlar tarafından, hafif şiddetli, orta şiddetli ve ağır olarak üç aşamayla değerlendirilir. Psikoterapi, hafif ve orta şiddetteki tedaviler için ideal olabilir, buna uzman karar verecektir. Psikoterapi ilaçsız bir tedavi yöntemi olup, uzman tarafından yönlendirilir ve konuşma, anlatma esasına dayanır. Danışman, en doğru yöntem ile hastaya yaklaşacaktır.

İlaç Tedavisi: Orta ve ağır şiddetli depresyonlarda, hekim kontrolünde başvurulması gerekli bir yöntemdir. Ağır depresyonlarda psikoterapi ve ilaç tedavisi, hekimin ve uzmanın kararı ile bir arada da yürütülebilir. Toplumun genel kanısının aksine, ilaç tedavisi bağımlılık yapmamaktadır. İlaç tedavisi, doktorunuz tarafından uygun görülürse, bu tedaviye uymalısınız. Aksi halde hastalık istenmeyen boyutlara ulaşabilir.

Doktorun Önerdiği Tedavi Yanında Alternatif Yöntemlere Başvurabilir miyiz?

Eğer doktorunuz, tavsiye ettiği bilimsel yöntem dışında uygulamayı düşündüğünüz alternatif yönteme izin verirse tabii ki uygulamakta özgürsünüz.

Fakat depresyon tedavisinde tamamen yan etkisiz, hatta depresyonda olmayan bireylerin de uygulaması gereken bazı altın kurallar var. Bu kurallar ile depresyondan korunabilir, eğer depresyonda iseniz, yardımcı materyal olarak da yapabilirsiniz.

Bol Bol Yürüyüş!

Açık havada yapılan yavaş ve orta tempolu yürüyüşler, doğal bir anti-depresan etkisine sahiptir. Her gün 30 ila 45 dakika arası yapacağınız yürüyüşler ile depresyondan korunabilirsiniz.

Sosyalleşmekten Vazgeçmeyin!

Kendinizi dışarı çıkıp arkadaşlarla buluşmak için fazla güçsüz hissedebilirsiniz. Bu tip durumlarda, yapmadığınızda daha da dibe çökeceğinizi aklınızdan çıkarmayın ve kendinizi bunu yapmaya zorlayın mümkünse. Sinemada eğlenceli bir filme gidebilir, en sevdiğiniz grubun konserine iki bilet alabilirsiniz. Ya da dostlarla buluşup kahve içip, kahve falı baktırabilirsiniz. Yeter ki sosyalleşin ve bunu yalnız başınıza yapmamaya çalışın. Sevdiğiniz, güvendiğiniz kişilerin çevrenizde olmasına, size destek vermesine izin verin.

Sağlıklı Beslenmek Çok Önemli!

Evet, yediğimiz besinler, duygudurumumuzu etkileyebiliyor. Sağlıklı beslenme, depresyonla mücadelede önemli bir rol oynuyor. Düzenli beslenmeyi ihmal etmeyin. Her şeyden sağlıklı oranda yemeye özen gösterin. Protein, sebze ve meyve, bitki çayları, yumurta süt gibi kalsiyum oranı yüksek besinler işe yarayacaktır. Kafein içeren ve asitli içeceklerden uzak durun ve alkol kullanmayın. Alkol tüketimi özellikle depresyon tedavisinde özellikle uzak durmanız gereken bir konu. Vitamin eksikliği de depresyona sebep olur. Muhakkak kan tahlillerinizi yaptırın ve eksik olan vitamin değeriniz varsa tedavisini uygulayın.

Depresyona İyi Gelen Bitki Çayları

Sarı Kantaron Çayı

Hafif ve orta şiddet depresyon tedavisinde en sık kullanılan ve en etkili bitki çayı olarak bilinir. Özellikleri ise şöyledir:

• Sakinleştirir.


• Ruh halinde olumlu yönde etkisi vardır.


• Kas gevşeticidir.

Sarı Kantaron Çayı Nasıl Yapılır?

1,5 su bardağı suyu kaynatın. Kaynamış suyu bir bardağa boşaltın ve içerisinde 3 çay kaşığı kurutulmuş sarı kantaron bitkisini atın. Bardağın ağzını bir kapakla kapatın ve 5 dakika demleyin. İçerisine atacağınız limon dilimi ile tüketebilirsiniz. Günde 1 bardak içmenizde fayda var.

Papatya Çayı

Depresyon tedavisinde en bilinen çaylardan biri de papatya çayıdır. Özellikle akşam saatlerinde içildiğinde sakinleştirir ve uykusuzluk problemlerine iyi gelir. Ayrıca seratonin ve dopamin gibi “mutluluk” hormonlarını harekete geçirir. Depresyon kaynaklı ağrıların azalmasına yardımcıdır.

Papatya Çayı Nasıl Yapılır?

Suyu kaynatın ve bir bardağa boşaltın, içerisinde 1 tatlı kaşığı kurutulmuş papatyayı atın ve 10 dakika kadar demleyin. Günde 2 bardak içebilirsiniz.

Lavanta Çayı

Depresyon, kaygı bozukluğu, uykusuzluk ve strese iyi gelen lavanta çayının kokusu dahi etkilidir. Fakat bu çayın iki yan etkisi olabilir. İlaçlarla etkileşime geçebilir, bu yüzden doktorunuza danışmadan içilmemesi tavsiye edilir. Bir diğer özelliği ise iştah açıcı özelliği bulunmasıdır. Eğer depresyon yaşıyorsanız ve iştah artışı şikayetiniz varsa, bu çay pek de sizin için uygun olmayabilir.

Lavanta Çayı Nasıl Yapılır?

Su kaynatın ve kaynamış suyu bir bardağa boşaltın. İçerisine 1 tatlı kaşığı kurutulmuş lavanta koyun. 5-6 dakika boyunca demleyin. Günde 2 bardak içmeniz önerilir.

Melisa Çayı

Bilinen bir diğer bitki çayımız ise; melisa çayı. Melisa çayı, sakinleştirir ve stresi azaltır. Ayrıca akşam saatlerinde içtiğiniz taktirde son derece yatıştırıcı bir özelliğe sahip olduğundan dolayı kolay ve deliksiz uyumanıza yardımcı olur.

Melisa Çayı Nasıl Yapılır?

Suyu kaynatın ve kaynamış suyun içine 1 tatlı kaşığı kurutulmuş melisayı atın. 10 dakika kadar demlendikten sonra tüketebilirsiniz. Günde 1 fincan, akşam saatlerinde tüketmeniz önerilir.

NOT: HİÇBİR ALTERNATİF TEDAVİ VE İLACI DOKTORUNUZA DANIŞMADAN KULLANMAYINIZ. HAMİLELİK ESNASINDA İÇİLEN BAZI BİTKİ ÇAYLARI BEBEĞE ZARAR VEREBİLİR. HEKİM GÖRÜŞÜNDEN SONRA KULLANILMASI ÖNERİLİR.