Anlaşmazlıklar, tartışmalar ve kavgalar… İki ayrı birey aynı hayatta buluşuyor ve bu iki farklı karakter ortak paydada anlaşmaya çalışırken elbette fikir ayrılıkları yaşanabiliyor. Fakat bu içeriğimizde sizlere anlatmak istediğimiz konu, bu fikir ayrılıklarını ve farklı karakterlerin doğurduğu davranış biçimlerinin sonuçlarını az hasarla ve empati kurarak “daha iyi bir ilişki”nin ipuçlarını vermek olacak. Yalnızca var olan ya da yaşanan sorunları ele almayacağız elbette, bunların çözüm yollarını ve daha mutlu bir ilişki için neler yapılabilir’i de konuşacağız.
Haydi, lafı fazla uzatmayalım ve mutlu bir ilişkinin altın kurallarına bir göz atalım!
İlişkileri Yıpratan Başlıca Sorunları İnceleyelim
İletişimsizlik
İlişkiniz içerisinde partnerinizle konuşmayı ertelediğiniz ya da konusunu açmaktan çekindiğiniz her sorun, büyüyerek karşınıza çıkmaya devam edecektir. Partnerinizle konuşun ve çözüm yolu bulabilmek için sakin bir tavırla derdinizi anlatmaya ve karşınızdakini de gerçek anlamda dinlemeye çalışın.
Aileleri İlişkinizden Uzak Tutun
Aileler canımız ciğerimiz. Fakat herkesin yeri bambaşka olmalı. Sizi doğuran, büyüten, okutan ve kendi gözlerinden sakınan ailenize her zaman sevgi ve saygıyla yaklaşmalı, sizi hayatına dahil eden, sizi seven ve size aşık olan, güvenen ve tüm şefkatiyle kucaklayan partnerinizle kurduğunuz aile ise ayrı bir yerde olmalıdır. Partnerinizle aranızda geçenler, yine sizin kendi içinizde çözmeniz gereken sorunlardır. Yalnızca aile değil, dost ve akraba çevresini de bu konuya dahil etmemek oldukça önemlidir. Aile ve dostlarınız aranızda geçen sorunlara karşı objektif bir bakış açısı geliştiremeyebilir. Partnerinizin ve sizin tam olarak ne yaşadığınız konusunda empati kuramayabilir ve sizi çok yanlış bir şekilde yönlendirebilir. Bu yüzden ilişkinizi iki taraflı yaşamalı, üçüncü tarafları aranıza karıştırırmamalısınız.
Cinsel Olarak Doyuma Ulaşamama
Günümüz şartları oldukça stresli olabiliyor. Sorunlar üzerinde fazla düşünme, geçmişe takılma ya da gelecek kaygıları, işte karşılaşılan sorunlar ya da ailevi problemler aşırı stres yaşamanıza neden olabilir ve bu da cinsel isteksizliğe ve iktidarsızlığa sebebiyet verebilir. Sevdiğinize karşı açık olun ve konuyu onla konuşun. Gerekirse bir hekim ya da danışmana başvurun ve sorunu çok büyümeden çözüme kavuşturun.
Özel Alan Tanımama
İlişkilerde o kadar yakınlaşılır ki bir süre sonra özel alan kavramı unutulabilir. Unutmayın ki sizin de çalışma, kafa dinleme ya da yalnız kalma ihtiyaçlarınız olabilir; partnerinizin de öyle. Eğer sevdiğiniz kişi ile biraz fazla geçiriyorsanız kendiniz için de onun için de özel alan yaratmalısınız. Aynı ev içerisinde bir çalışma odası ya da kitap okuma alanı, bilgisayarda takılabileceğiniz bir köşe ikiniz için de hoş bir ayrıntı olacaktır. Bu şekilde aşırı zaman geçirip birbirinizden sıkılma riskini de oldukça düşürmüş olacaksınız.
Hayatı Paylaşmama, Görev İnsanı Olma
Evet bu konu özellikle evliliklerde fazlasıyla karşımıza çıkan bir durum. Elbette ki özel alanlardan ve bireysel geçirilen zamanlardan bahsettik. Ama bu demek değildir ki paylaşımlar dursun, bilgi ve fikir alışverişleri aksama yaşasın, sevgi ve saygı unutulsun. Hem sorumlulukları hem de rutin hayatınızın ayrıntılarını paylaşmaktan çekinmeyin. Yalandan ve aldatmacadan uzak durun ve dürüstlüğe her zaman önem verin.
Güven Sorunları
Yalan ve aldatmaca demişken tabii ki bu konuyu es geçemezdik. Siz de sevdiğiniz insan da dürüstlüğün ve yalan konuşmamanın bir erdem olduğunu unutmamalı. Her zaman şefkat ve dürüstlükle yaklaşmalısınız birbirinize. Eğer ilişkinizde güven bir kere sarsılırsa, geri dönüşü çok zor ve yıpratıcı yollara sürüklenebilirsiniz. Formülümüz basit: Dürüst bir ilişki = uzun ve mutlu ilişki!
Kariyer ve Gelecek Planlarına Saygı
Bakın bu gerçekten önemli bir konu. Kariyer planlamanızı yaptınız fakat sevdiğiniz kişinin sizi bu konuda destekleyip desteklemeyeceğinden emin değilsiniz. Acilen bu konuyu onla paylaşın. Fikirlerini alın ve ortak bir paydada buluşmaya çalışın. Bu konuyu ötelerseniz ileride sürprizlerle karşılaşabilir ve tüm hayatınızı yanlış bir yola sürükleyebilirsiniz.
Mutlu Bir İlişki İçin 14 Önemli Tüyo!
Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar gösteriyor ki dünyada ortalama evliliklerin yüzde 41, ikinci evliliklerin ise yüzde 60’ı boşanmayla sonuçlanıyor. Yalnızca evlilikler değil, çağımızda evlilik dışı yaşanan ilişkiler de uzun soluklu olamıyor. Buradan da anlaşılıyor ki ilişkilerde aşk, tek başına yeterli bir olgu değil maalesef. Mutlu, huzurlu ve uzun ömürlü bir ilişki için ise altın değerinde tüyoları sıraladık sizler için. Aşağıdaki maddeleri ilişkinizde değerlendirdiğinizde, zamanla sevdiğinizle aranızın pozitif anlamda nasıl iyileştiğini göreceksiniz.
- İlişkinize bir isim koymak için aceleci davranmayın. Sadece “X benim sevgilim, Y ile birlikteyim” diyebilmek için flört aşamasını es geçmeyin. Birbirinizi iyice ve derinlemesine tanıyın. Hoşlantının yanında güven, şefkat ve saygının da gelişmesine ve büyümesine izin verin.
- Aile kurmak, çoluk çocuk sahibi olmak konularını birbirinizi tanımadan açmamaya çalışın. Geleceğe yönelik planlarınız ilk etapta yakın gelecek şeklinde olsun. Çok ilerisini düşünmeyin başlangıç aşamasında. Olası bir ayrılık söz konusu olursa, hayaller hayal kırıklığına dönüşebilir.
- Kıskançlığınızı dizginleyin, onu zapt edin. Eğer kıskançlık aşırı ve gereksizse bundan kurtulmanın yollarını bulmalısınız. Kıskançlık büyüdüğü zaman çok tehlikeli haller alabilir. Bunu mutlaka yenmelisiniz.
- Sevdiğiniz kişinin çevresiyle tanışın ve onlarla arkadaş olun. Ve özellikle ama özellikle partnerinizin çevresiyle olan iletişimine saygı gösterin.
- Yalnızca sevdiğiniz kişiye değil, aile bireylerine de eksik etmemeniz gereken cümle “seni seviyorum”dur. “Teşekkür ederim” ise hayatınıza dahil etmeniz gereken bir başka nezaket cümlesidir. Bu iki kelimeyi daha sık kullanmaya başlayınca hayatınızdaki değişimleri görünce inanın çok şaşıracaksınız! :)
- Aranızda bir konudan ya da bir insandan dolayı soğukluk yaşanıyorsa ve bu konu tartışmaya döndüyse mesajla değil açık açık yüz yüze konuşmaya çalışın. Birebir, mimik ve ses tonuyla olan iletişim her zaman mesajlaşma yoluyla olandan çok daha iyidir ve olumlu sonuçlanma oranı daha yüksektir.
- İlişkinizde skor tutmaktan, ben şunu yapmıştım sen de bana bunu yaptın tartışmalarından kaçının. Bu tartışmaları alevlendirip aranızı daha da kötü yapmaktan başka bir duruma sokmaz sizi.
- İlişkinizdeki kavgaları, tartışmaları ve hayal kırıklıklarını dışarıya anlatmayın. Ne kadar güvenirseniz güvenin anlatacağınız kişiye, bunu aranızda çözmeye çalışın.
- Birbirinizi anlamak için zaman tanıyın. Tartışmaların empati içinde yürümesine her iki tarafın da yardımcı olması, bu tartışmaların kavgaya dönüşmemesinde oldukça önemli bir yere sahip. Tartışma sırasında yapıcı olmaya çalışın ve soruna çözüm odaklı yaklaşın.
- Cevap ve tepki vermeden önce düşünmek ve sakinleşmek çok önemli. Ağızdan çıkacak tek bir kelime, kurulan yanlış ve ağır bir cümle tüm gemilerin yanmasına sebep olabilir. Heyecanla agresif cevaplar vermekten kaçının.
- Temas halinde olmayı bırakmayın. Sorunun içindeyken bile ele ele tutuşun ve sakince, şefkat dolu konuşmaya özen gösterin. Unutmayın karşınızdaki rakibiniz değil, sizin hayat arkadaşınız.
- Sevdiğiniz kişinin bir sorunu varsa o sorunu çözmekte ona yardımcı olun. Yardım edemeyeceğiniz bir konu ise onun her zaman yanında olduğunuzu ona hissettirin ve bunu açıkça ona söyleyin.
- Küçümseme ve aşağılama bir ilişkiyi saygıdan yoksun bırakır. Sevdiğiniz kişiye neden aşık olduğunuzu ve ona ne kadar değer verdiğinizi asla unutmayın. En kızgın ve kırgın anlarda bile…
- Farklı şeylerden hoşlanabilirsiniz. Birbirinizin hobilerine saygı duyun ve sevdiğinize hobilerini gerçekleştirmek için zaman ve alan tanıyın.