Rüyalar heyecan verici, merak konusu olan ve bir o kadar da gizemli deneyimlerdir. Rüyalarımızı anlamaya çalışmak için rüya tabirleri, bilimsel araştırmalar gibi yöntemlere başvurabiliriz. Geçmişte rüyalar, antik devletlerde karar mekanizması olarak bile kullanılıyordu. Yetkili kişi, meclise gördüğü rüyayı sunuyor, ardından buna dayanarak kararlar verilebiliyordu. Günümüzde ise rüyalar, nörolojik çalışmaların odağı halinde. Biz de bu içeriğimizde, rüyalarla ilgili merak edilen tüm detaylı siz sevgili okurlarımızla paylaşmak istedik.
Peki uykumu evremizde kaç saat rüya görüyoruz? Uzmanlar bu konuda tam bir sayı verememekte. Bazı uzmanlara göre, gördüğümüz en uzun rüya 20 saniye civarında, bazılarına göre ise saatler sürmekte. Rüya esnasında beyin o kadar hızlı çalışıyor ki, sabaha kadar boğuştuğumuz o gizemli rüyalar aslında saniyeler içinde olup bitebiliyor.
Bunun yanı sıra rüyalarımızın yaklaşık yüzde 90’ını uyandıktan 10 dakika sonra unutuyoruz. Bu yüzden de rüyaları hatırlamakta güçlük çekebiliyoruz.
Beslenme şeklimiz ise rüyaları etkileyebilen unsurlardan. Eğer çok baharatlı veya acı besinler tükettiyseniz, muhtemelen rüyalarınız kabusa dönüşebilir. Bunla ilgili yaygın kabul gören bir çalışma olmamakla birlikte, insanların yüzde 65’i bu konuda hemfikir. Fakat eğer çok aç yattıysanız ya da su ihtiyacınız varsa, rüyanızda bir şeyler yediğinizi görmeniz ya da kana kana su içmeniz muhtemel.
Peki ya körler rüya görür mü? Evet kör bireyler de rüya görür. Eğer doğuştan kör biriyse, nesneleri görmekten çok, onlara dokunduklarını, kokladıklarını ya da işittiklerini hissederler ve bu imgeleri aynı görmek kadar canlı hissederler.
Bir diğer ilginç araştırma ise, psikolojik olarak güçsüz dönemde olan insanların, rüyalarında öfke, agresiflik ya da saldırıya uğrama temalı rüyalar gördüğü. Eğer depresif ve özgüven eksikliği hissettiğiniz bir dönemdeyseniz, muhtemelen bu tip rüyalar görüyorsunuzdur. Olumsuz hayat şartlarına maruz kalan bireylerde, kabus görme riski, hiçbir kaygısı bulunmayan insanlara oranla çok daha fazla oluyor.
Peki çocuklarda rüyaları nasıl tanımlıyoruz? Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, insanlar çocukluk dönemlerinde çok daha fazla rüya görüyor ve bu rüyalar, yetişkinlere oranla yüzde 40 daha uzun oluyor. Teknolojinin gelişmesiyle video oyunları, çocuklarımızın hayatına daha fazla girmeye başladı. Bu durum elbette, çocuklarda rüyaları da etkiler duruma geldi. Uzmanlar, video oyunları oynayan çocukların rüyalarını kontrol edebildiğini ve daha az kabus gördüklerini, görseler bile bu kabuslardan, video oyunu oynamayan insanlar kadar korkmadıklarını söylüyor. Rüyalarını kontrol edebilen çocuklar, diledikleri zaman rüyadan çıkıp kendini uyandırabiliyor.
Yılda ortalama 1460 rüya görüyoruz. Bu da gecede ortalama 4 rüyaya denk geliyor. Peki bu rüyalar hakkında neler biliyoruz?
İşte Gizemli Rüyalarımızla İlgili 12 İlginç Bilgi
1.Herkes Rüya Görür!
Eğer ağır bir psikolojik hastalık yaşanmıyorsa ve gerçeklikle bağ kopmamışsa herkes rüya görür. Yalnızca herkes, uyanınca rüyasını hatırlayamaz.
2.Semboller Bize Bir Şey Anlatıyor Olabilir
Belli bir anlamı olmayan ya da sıklıkla aynı sembolü gördüğünüz rüyalar olabilir. Ya bu sembolü, uyanıklık durumunda önceden görmüşsünüzdür ya da bu semboller size derin anlamlar barındıran mesajlar veriyor olabilir. Rüyalarımız derin semboller içerebilir.
3.Kabuslardan Korkmayın, Bu Aşılamayacak Bir Durum Değil!
Eğer olumsuz hayat şartları içindeysek, bu durum rüyalara da yansıyor olabilir. Hayalkırıklığı, özgüven eksikliği, çekingenlik, gün içinde yaşanan utanç duygusu ya da depresif bir dönem, kötü rüyalar görmemize sebebiyet verebilir. Bu durumda göreceğiniz kabuslar muhtemelen bu yüzdendir. Kabuslar gördüğünüz bir dönemdeyseniz, uyanık olduğunuz sürede daha olumlu düşünmeye, sorunların üstesinden gelmeye çalışmaya ve meditasyon yaparak bu durumları aşmaya çalışabilirsiniz.
4.Bir Gecede Kaç Tane Rüya Görürüz?
Bu sayı yapılan araştırmalara göre net değil. Uzmanların çoğunluğu bir gecede 5 ila 8 adet arası farklı rüyalar görüldüğünü savunuyor. Hatırladığımız rüya ise, en derin uykuda olduğumuz rüya. Kaliteli ve derin uykuda görülen rüya, en akılda kalıcı rüya oluyor. Bunun yanı sıra, yukarıda da belirttiğimiz gibi, kimi araştırmacıya göre rüyalar maksimum 20 saniye görülürken, bazı uzmanlara göre bu rakam birkaç saati bulabiliyor. Gizemli rüya aleminin, halen araştırılan bir diğer konusu bu.
5.Karabasana Bilimsel Açıklama
Karabasan, bilimsel adıyla uyku felcidir. Beynimiz biz uyurken, gördüğümüz rüyaların etkisiyle, vücudumuzun hareket etmesini kısıtlar. Bu durum uyku felcidir. Fakat bazı anlarda ve durumlarda, felç hali, kısmi olarak durur. Bu mekanizmanın durması ile yavaş hareketler, istesek de elimizi kolumuzu kontrol edememe ya da yataktan kalkamama durumları gelişebilir. Rüya ile gerçeği ayırt etmekte zorlanabiliriz.
6.Kadınlar ve Erkekler Aynı Rüyaları mı Görürler?
Cevap hayır. Yapılan araştırmalara göre erkeklerin yüzde 70’i rüyasında diğer erkekleri görüyor. Rüyaları daha agresif ve öfkelidir. Kadınlarda ise bu oran eşittir. Kadınlar, erkek ve hemcinslerini eşit oranda görürler ve rüyaları öfkeden çok daha olumludur.
7.Rüyalar Geleceğin Habercisi mi?
Araştırmalara göre yapılan incelemelere katılanların yaklaşık yüzde 45’i geleceğe dair rüyalar gördüğünü ya da gördükleri rüyaların gerçekleştiğini söylemiştir. Bu hiç de az olmayan oran, rüyaların, geleceğin habercisi olabileceği manasını çıkarabilir. Bunun yanı sıra, rüyalarında geleceği göreceğini düşünenlerin sayısı ile azımsanmayacak kadar çok: yüzde 70 ila 98 civarında!
8.Horlayan Biri Rüya Görür mü?
Evet, görür. Yaygın inanışın aksine, horlayan bireyler de rüya görebilir. Bu konuda aksi ihtmalli bir deney ya da araştırma mevcut değildir.
9.Hayvanlar Rüya Görür mü?
Uyurken koşma hareketi yapan köpekler ya da diliyle süt içiyormuş gibi davranan kediler görebilirsiniz. Bu durum, o anda hayvanın rüya gördüğüne işaret ediyor. Yani evet, hayvanlar da rüya görür. Yapılan araştırmalara göre, rüya gören hayvanlar ile rüya gören insanların beyin dalgaları, o esnada aynı sinyalleri veriyor. Bu da, hayvanlarımızın rüya gördüğüne dair bilimsel bir gerçeklik ortaya koyuyor.
10.Rüyalar Renkli midir Yoksa Siyah Beyaz mı?
Eskiden, yani 1915-1960 yılları arasında yapılan araştırmalara göre insanların yüzde 12’si siyah beyaz rüya görüyordu. Günümüzde bu oran yüzde 4,4’e kadar gerilemiş durumda. Bunun sebibinin ise zamanında evlerde bulunan siyah beyaz televizyonların yerini renkli ekranların alması.
11.Hamileler ve Sigarayı Yeni Bırakanlar Daha Çok Rüya Görüyor
Yapılan araştırmalar ve bilimsel makaleler gösteriyor ki, hamile kadınlar ve sigarayı yeni bırakanlar, vücutlarından hormonal değişiklikler ve yoğunluğu sebebiyle çok daha fazla rüya görebiliyor. Bunun yanı sıra, sigarayı yeni bırakanlar rüyalarını yönetebiliyor ve dilerlerse rüyadan çıkarak kendilerini uyandırabiliyorlar.
12.Cinsel İçerikli Rüyalar Görmek Normal
Bu tip rüyalar görmek çok normal. Görülen bu rüyalarda erkek-kadın fark etmeksizin orgazm da yaşanabiliyor. Yapılan araştırmalar ve uzmanlara göre insanların yaklaşık yüzde 25 ila 30’u arası bu deneyimi rüyalarında yaşayabiliyor.
